ÇOK DEĞİL BUNDAN SADECE 10 YIL ÖNCE MEME ESTETİĞİ, “SİLİKON TAKTIRMA” İLE EŞANLAMLIYDI. BUGÜN, KLASİK SİLİKONUN YERİNİ ALAN YENİ NESİL İMPLANTLARLA DOĞAL VE İSTENİLEN ŞEKİLDE GÖĞSE KAVUŞMAK MÜMKÜN. ÜSTELİK AMELİYATTAN SONRA AYNI GÜN EVE DÖNÜLEBİLİYOR.
Plastik cerrahideki gelişmeler baş döndürücü! Her yıl yeni bir teknik, yeni bir ürün tanıtılıyor. Ameliyatsız liftingler, burun kaldırmalar, şipşak dolgular… Sadece öğlen arasında 10 yaş gençleşmiş olarak ofise dönmek mümkün artık. Gelişmelerden en çok nasibini alan uzuv mu? Evet, bildiniz; göğüsler.
Nasıl almasın ki! Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, göğüslerinden memnun olan kadınlar sadece yüzde 45! Ya fazla sarkık, ya fazla küçük ya da fazla büyükler. Amerika’da göğüs estetiği operasyonlarının geçen yıla oranla yüzde 40 artması tesadüf değil. Türkiye'de ise bu oran %20 civarında. En büyük neden, son yıllarda standart silikonlar yerine kişiye özel implantlar kullanılması ve kimse tarafından asla anlaşılmaması. Plastik Rekonstrüktrif ve Estetik Cerrahi Uzmanımız Op. Dr. Ersun Hasipoğlu, meme estetiğiyle ilgili son gelişmeleri anlatıyor...
Son zamanlarda bilinen standart silikonlardan farklı olarak kişiye özel implantlar gündemde, nedir onlar?
Eski, yani 1993’e kadar kullanılan silikonlarda jel kaçağı, protezin patlaması, protezlerin deforme olması gibi sorunlara rastlanıyor, protezlerin beş yılda bir yenilenmesi gerekiyordu. Hiçbir şey olmasa kapsül kontraktürü denilen sertleşmeler meydana geliyordu.Şimdi ise 1993’den bu yana beşinci jenerasyon silikonlar kullanıyoruz. Elbette bunlar da son yıllarda çok değişti. Bunlar koheziv, yani akışkanlığı az bir jel içeriyor; şekilleri anatomik ve en önemlisi vücuda göre yapılıyor.
Eskiden tek tip silikonlar varken, şimdi istediğiniz şekli kendiniz belirleyebiliyorsunuz. Bir dönem ortaya çıkan tuzlu suyla doldurulmuş protezler ise artık yavaş yavaş geçerliliğini kaybediyor.
Ayrıca meme büyütmede genel bir anlayış farklılığı oluştu. Artık amaç memeyi büyütmek değil şekillendirmek.
Eskiden aynı hacimde tek bir protez varken, artık aynı hacimde ama farklı şekil ve boyutlarda çok sayıda protez mevcut. Protezi seçerken hastanın genel vücut yapısını ve dokularının durumunu, hayat biçimini göz önüne alıyoruz.Teknik olarak en sık yapılan uygulama ise meme altından yapılan kısa kesilerle, yarım kas altı (dual plan) dediğimiz bölgeye damla şeklinde silikon protezlerin yerleştirilmesi. Ayrıca artık jastlaar aynı gün evlerine gidebiliyor, hastanede yatmasına gerek yok. 3 gün sonra da ağır kaldırmamak şartıyla işe başlayabilir.
Silikon dışında yeni bir uygulama var mı?
Eskiden silikon istemeyenler için serum fizyolojik denilen bildiğiniz tuzlu su kullanılırdık, ancak artık kaçağa neden olması nedeniyle tercih edilmiyor. Onun yerine yağ enjeksiyonları kullanıyoruz. Etkili ve iyi bir yöntem ama silikon gibi kalıcı değil, yılda bir yenilemek gerekiyor. Ya da ameliyatsız meme dikleştirme için randyofrekans bir çözüm olabilir ama dediğimiz gibi bunlar implantın veya dikleştirme ameliyatının yerini tutamaz, geçicidir.
Türkiye’de en çok hangileri talep görüyor? Göğüs büyütme mi, dikleştirme mi, yoksa küçültme mi?
Türkiye’de estetik operasyonlarla ilgili ciddi bir istatistik yok maalesef ama kendi hastalarımdaki ortalamaya bakacak olursam, ilk sırada meme küçültme, sonra dikleştirme, sonra da implant geliyor.
Operasyon sonrasında nelere dikkat etmek gerek?
Hem küçültme, hem de büyütme ameliyatlarından sonra hasta aynı gün taburcu ediliyor. Küçültme ameliyatları için ağrısız denilebilir. Protez ameliyatları biraz daha ağrılıdır. Tüm hastalar aynı gün taburcu edilirler, iki gün sonra banyo yapar ve üç gün sonra işlerine dönebilirler. Üç hafta aşırı fizik aktiviteden kaçınmalarını isteriz. Altı hafta sonra her türlü sportif aktivitede bulunabilirler.
Riskleri neler?
Meme operasyonları tıbbi bir engel olmadıkça herkese yapılabilir ancak operasyon öncesinde şunlara dikkat etmekte fayda var:
Hastanın genel durumunu çok bozan ve anestezi almasının doğru olmayacağı sistemik hastalıklarının olması (kalp yetmezliği, karaciğer, böbrek yetmezlikleri gibi.
Genel ameliyat riskleri bir taraf bırakılacak olursa, protez ameliyatlarından sonra estetik sonuçların hastayı tatmin etmemesi, protez büyüklüğünden memnun olunmaması, asimetri, protezlerin dışarıdan belli olması ve kapsül kontraktürü gibi sorunlar yaşanabilir.
Küçültme ameliyatlarından sonra ise yine tatmin edici olmayan estetik sorunlar, gereğinden fazla büyük ya da küçük kalması, asimetri, çok belirgin yara izleri gibi sorunlar yaşanabilir.
Ayrıca daha önce defalarca meme protezi konmuş ve her seferinde sorun yaşanmış hastalara tekrar protez koyarken, sorun riskinin çok yüksek olduğu bilinmeli.